Hasta Parayı Vermezse Ameliyat Yok! ESOGÜ’de Rüşvet İddialarına Kurumsal Sessizlik!

Belgeler Ortada… Ama Savcılık Harekete Geçmiyor!

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ndeki Bıçak Parası Skandalına Kamu Kurumları Hâlâ Sessiz

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşandığı iddia edilen ve hasta beyanları, fotoğraflar ve belgelerle desteklenen bıçak parası skandalı kamuoyuna açıkça yansımasına rağmen, başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere, üniversite yönetimi ve diğer kamu kurumlarının hâlâ işlem başlatmaması tepkilere neden oluyor.

Yakın zamanda yayımlanan haberimizde, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda görevli bir profesörün, hastaları özel muayenehanesine yönlendirerek “Ameliyatı ancak dışarıda görüşürsek yapabilirim” dediği iddiaları belgelerle ortaya kondu. Ancak bu somut delillere rağmen hiçbir adli ya da idari adım atılmış değil.

Bu İlk Değil… Halk Yıllardır Aynı Şeyi Söylüyor

Söz konusu haber üzerine vatandaşlar sosyal medyada ve platformlarımızda çok sayıda yorum yaptı. Bu yorumlar, yaşananların yeni değil, yıllardır süregelen sistematik bir sorun olduğunu gösteriyor:

Bu yorumlar, yaşananların birkaç münferit olaydan ibaret olmadığını, aksine üniversite hastanesi içerisinde sistemleşmiş bir rant düzeni olduğunu gözler önüne seriyor.

Belgeler Yeni, Sessizlik Eski

Olay henüz kamuoyuna yeni yansımış olsa da, halk açısından bu durum yeni değil. Yıllardır süren sessizlik, bugün ortaya çıkan belgelerin neden bu kadar büyük tepki yarattığını açıklıyor.
Savcılık, üniversite yönetimi, YÖK ve Sağlık Bakanlığı’nın bu sessizliğe son vermesi bekleniyor.

Bu Bir Skandal Değil, Bir Suskunluk Zinciridir

İddialar karşısında:

• Üniversite yönetimi sessiz

• Savcılık işlem yapmıyor

• Sendikalar suskun

• Sağlık Bakanlığı sessiz

Tüm bu tablo, halkın devlete ve adalet sistemine olan güvenini zedeliyor.
Bu yüzden çağrımız net:

Adalet Gecikirse, Güven Kaybolur!

Osmangazi Üniversitesi’nde hasta üzerinden rant elde eden kim varsa ortaya çıkarılmalı, yargılanmalı, görevden el çektirilmelidir.

Cumhuriyet Başsavcılığı, Sağlık Bakanlığı, YÖK ve üniversite yönetimi artık sessiz kalmamalıdır!

Üniversite hastanesi ticarethane değil, halkın şifası için vardır!