Bakan Bayraktar: Rusya, Akkuyu’da elde ettiği tecrübeyi Sinop’a aktarmak istiyor

13’üncü kez düzenlenen nükleer enerji zirvesi ATOMEXPO-2024 Forumu’na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Moskova’daki terör saldırısını kınayarak sözlerine başlayan Bakan Bayraktar, “Moskova’da birkaç gün önce çok büyük bir terör saldırısı gerçekleşti. Konferansta da ifade ettiğim gibi terörü şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz. Terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bugün bu toplantıya katılmamızın nedenlerinden bir tanesi Rusya ile dayanışma göstermek. Rusya’yla birçok alanda önemli iş birliğimiz var. Özellikle enerji alanında iş birliklerimiz bulunuyor. Böyle bir günde burada olmak onlar açısından da önemli olur diye düşünüyorum. Terörle çok mücadele etmiş bir ülke olarak terörün her türlüsüne her zaman karşıyız” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, NÜKLEER BİR ÜLKE HALİNE GELDİ”

ATOMEXPO’nun nükleerin küreseldeki en önemli organizasyonlardan biri olduğunu ifade eden Bayraktar, “Bu sene 13’üncüsü yapılıyor. Bir önceki toplantıya da katılmıştım. O günden bugüne bizim açımızdan değişen şeyler var. Özellikle geçtiğimiz nisan ayında Akkuyu’ya ilk yakıtın gelmesiyle beraber Türkiye bir nükleer tesis, nükleer bir ülke haline geldi. Bu önemli bir değişim. İnşallah bir sonraki fuarda Türkiye Akkuyu’dan elektrik üreten bir ülke olarak yerini alacak. Ülkemizde yenilenebilir enerji anlamında çok büyük bir potansiyel var. Bu anlamda mevcut kapasiteyi artırmak istiyoruz. Nükleer, artan enerji talebimizi karşılamak açısından da oldukça önemli. Kesintili güneş ve rüzgar gibi kaynakları baz yükte dengelememiz gerekiyor. Dolayısıyla nükleer, bizim yenilenebilir enerji hedeflerimizi de gerçekleştirebilmek için çok önemli. Nükleer enerji; Türkiye’nin iklim değişikliğiyle, küresel ısınmayla mücadelesinde de katkılar sağlayacak” diye konuştu.

“ÇİN İLE SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ MÜZAKERELERİ NİHAYETE ERDİRMEK İSTİYORUZ”

Sinop ve Trakya’da devreye alınması planlanan yeni nükleer santrallere ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

“Türkiye, Akkuyu projesi ile 2010 yılında hükümetlerarası çok önemli bir adım atarken biz 2’nci santrali Sinop’ta, 3’üncü santrali Trakya’da planlamıştık. Bizim bu planlamamıza benzer şekilde Dubai’de çok önemli bir ilan yapıldı. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin içinde olduğu 25ülke dedi ki ‘Dünya eğer küresel ısınmayla, iklim değişikliğiyle mücadele edecekse nükleerdeki mevcut kurulu gücün 3 katına çıkması lazım.’ Bu bütün dünya geneli için söylendi. Bizim yıllar önce ortaya koyduğumuz nükleer devrimdeki hedeflerle son derece uyumlu. Biz de Türkiye’de üç ayrı yerde muhtemelen 4’er reaktörle toplam 12 reaktör ve toplam 15 bin megawattlık bir nükleer güce ulaşmayı hedefliyoruz. 2050 yılına kadar ise Türkiye’nin 20 bin megawatt kurulu güce ulaşmasını hedefliyoruz. Bizim uzun dönemli enerji planlamamızın içinde bu var. Geri kalan kısmını belki küçük modüler reaktörler ile yapacağız. Onun için Sinop ve Trakya fevkalade önemli. Özellikle Trakya tarafında Çin ile sürdürdüğümüz müzakereler var. Bu müzakereyi bu yıl içinde netleştirmek ve nihayete erdirmek istiyoruz. Anlaşma safhasından geçip inşaat safhasına geçmemiz gerekiyor. Çünkü o bölgenin de 2030’lu yılların başında elektrik üretir hale gelmesi lazım. Trakya, elektrik ihtiyacımızın en yoğun olduğu bölgelerden bir tanesi. Ama bunun yanında Sinop’ta 2013 yılında Japonlarla başlayan süreç sonlandı. Artık orada farklı bir alternatif üzerinde çalışıyoruz. Elbette ki burada Rosatom ve Rusya Federasyonu çok ciddi bir ilgi gösterdi. Akkuyu’da elde ettikleri tecrübeyi Sinopa’a da aktarmak istiyorlar. Bu anlamda sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmeleri neticesinde ortaya koydukları bu ortak çalışma, her iki devletin ilgili kurumları aracılığıyla devam ediyor.”

“YERLİLEŞME PLANI İSTİYORUZ”

Türkiye’nin müzakereler kapsamında üç temel beklentisi olduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, “Bir; biz rekabetçi bir enerji fiyatı istiyoruz. İki; mutlaka yerlileşme planı istiyoruz. Akkuyu’dan daha ileride bir yerlileşme istiyoruz. Çerçevesi ortaya konmuş bir yerlileşme planı istiyoruz. Üçüncüsü ise bizim binlerce insan kaynağına ihtiyacımız var. Hem kurulum hem de işletim döneminde, yani önümüzdeki 60-80 yıl boyunca bu iş gücüne ihtiyacımız var. Bu anlamda bize iletilecek tekliflerin bu üç kriteri karşılaması gerekiyor. Bu müzakereler dışında ilgi gösteren başka ülkeler de var. Henüz imzalar atılmadı. Bu projeler bu anlamda diğer ilgilenen taraflara da açıktır. Onlarla da farklı şekilde görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.

“HÜKÜMETLERARASI ANLAŞMADA BELİRLENEN TARİH 2025”

Bayraktar, “Akkuyu’da hedef 29 Ekim. Cumhuriyetimizin 101’inci yılı diye bir hedef koyduk. Hükümetlerarası anlaşmada ortaya konan tarih 2025 yılı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefleri erken gerçekleştirme bakış açısı doğrultusunda biz de ilk reaktörü bu yıl içerisinde devreye almak için yoğun bir gayret sarf ediyoruz. Elbette ki nükleer işi çok dikkatle yapılması gereken, uluslararası standartlara uyarak yapılması gereken bir iş. Dolayısıyla bunlardan hiçbir şekilde taviz vermeden hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Karşı karşıya kaldığımız farklı teknik sorunlar da var. Ama umarım hedefimizi gerçekleştiririz. Akkuyu tek başına bizim elektrik ihtiyacımızın yüzde 10’unu karşılayacak. 2050’lere geldiğimizde artan talep ve diğer santrallerle Türkiye’nin enerjisinin yüzde 20’sini nükleerden karşılamasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Bakan Bayraktar, “Akkuyu’nun deniz suyu sıcaklığını nasıl etkileyeceği başta olmak üzere birçok çevresel etki üzerine 2010 yılından 2018 yılına kadar çalışmalar yapıldı. İnşaat süreci tüm bu çalışmalardan sonra başladı” diyerek konuşmasını noktaladı.

www.eskisehirmanset.com/dha