Girişimci kadınlar TOGEMDER’de başarı hikayelerini anlattı

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması’nın birincileri Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği’nde (TOGEMDER) düzenlenen programda katılımcılarla bir araya geldi. Programa, TOGEMDER İcra Kurulu Başkanı M. Belma Sekmen, TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Çelikbilek, derneğin yönetim ve danışma kurulu üyeleri, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan’ın eşi Seda Arslan ve Halkbank Girişimcilik Daire Başkanı Didem Dilara Alp katıldı.

Yarışmada Yılın Üreten Kadın Girişimcisi kategorisinde Nezihe Filiz Toker, Sıfır Atık kategorisinde Şükriye Özbilen, Teknoloji Tabanlı Kadın Girişimci kategorisinde de Hazan Günay birinci olmuştu. Girişimci kadınlar, programda başarı hikayelerini anlatarak hedeflerini paylaştı.

Programın açılış konuşmasını yapan TOGEMDER İcra Kurulu Başkanı M. Belma Sekmen, “Sosyal yardımlaşma derneğiyiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yaklaşık 20 yıl önce kurduğu sivil toplum örgütüyüz. Özellikle afetlerde ciddi destekler veriyoruz. Yeni yönetim olarak 2 buçuk yıldır görevdeyiz. Yönetim ve danışma kurulu olarak birlikte çalışıyoruz. Dezavantajlı gruplara, çocuklara, gençlere ve kadınlara hizmet etmeye çalışıyoruz. Günümüzde girişimcilik Türkiye’nin gündemine yerleşti. Özel sektör ve kamu kurumları yasalar düzenlemeleri, pozisyon değişikliklerini yaptı. Bugün girişimci kadınlara kurumlar ciddi destek veriyor. Halkbank’ta 3 yıldır girişimci kadınlara yönelik böyle bir çalışma yapıyor. Bugün bu yarışmada birinci olan hanımefendileri konuk ediyoruz. Onların hayat hikayelerini, projelerini, bankayla kurdukları diyaloğu ve hedeflerini dinleyeceğiz. Yarışmayı kazanan hemcinslerimizle iftihar ediyoruz” dedi.

TOKER: ROL MODELİM BABAANNEMDİR

Yarışmada Yılın Üreten Kadın Girişimcisi kategorisinde ödül alan Nezihe Filiz Toker, ilikli kemik suyu üretimine evde başladığını söyledi. Toker, “2019 Kasım ayında bir atölye kurarak şirketleştim. Bu yıl aldığım ödülden onur duydum. Üstelik 5 Mart’ta aldım babaannem öleli 12 yıl oldu. Çünkü babaannem beni kemik suyuyla büyütmüş, kadim bilgileri ondan aldım. Rol modelim babaannemdir. İlk katıldığım organizasyon Cemre Çarşısı’ydı. Bugün buradayım ve çok onur duyuyorum. Çok fazla kemik suyu üretimi var ama fark yaratan bir ürün yaptığınız zaman insanlar sizi fark ediyor. Kokusuz, değerleri yüksek ve rengi berrak. Bunun sebebi var. Tabi ki gelenekselliği vurgulayan bir markayım. Halkbank’ın desteğiyle markama değer kattım. Kadın girişimcilere hayal edemeyeceğinizin ötesini hayal edin diyorum. Evde üretime başladığım zaman bugünleri hayal edemezdim” ifadelerini kullandı.

YUMURTA KABUKLARINDAN KALSİYUM VE PROTEİN ÜRETİYOR

Sıfır Atık kategorisinde birinci olan Şükriye Özbilen ise Sağlık Bakanlığı’nda 5 yıl memur olduktan sonra babasının vefatıyla görevinden ayrıldığını anlattı. Özbilen, “Çalıştığım 5 yılda çok şey öğrendim. Meraklıyım, anne ve babam çok okurdu. Okuma ve okuduğunu anlama alışkanlığıyla şu anda işimi bu noktalara taşıyabildiğimi düşünüyorum. Atık yumurta kabuklarından ileri dönüşüm yapıyoruz. Yumurta kabuklarından kalsiyum ve protein kaynağı üretiyoruz. Ürettiğimiz proteinin katma değeri çok yüksek. Yumurta zarı tedavi edici özelliği olan bir hammadde ama prosesi çok önemli. İşe başlarken hiçbir şey bilmiyordum, her şeyi yolda öğrendim. Türkiye’deki 500 ton atıktan 100-150 ton aylık hammadde işliyoruz. 2019’dan beri Türkiye’nin ithal ettiği yumurta zarının tamamını biz veriyoruz. İthalatın önüne geçip, ihracata başladık. 2017 yılında Ar-Ge’ye başladım, sürekli yatırım yapıyorum. Bu yıl işlerimiz çok daha iyi oldu. Sıfır atık kategorisinde ödül aldık tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

GÜNAY: ÇALIŞKAN OLMAK FIRSATLARI EŞİTLİYOR

Teknoloji Tabanlı Kadın Girişimci kategorisinde birinci olan Hazan Günay da eğitim hayatından başlayarak kariyerini ve hayallerini anlattı. Çok heyecanlı olduğunu söyleyen Günay, bir kadının kendi ayakları üstünde durmasının, ekonomik özgürlüğünün olmasının ne kadar önemli olduğunu genç yaşta öğrendiğini dile getirdi.

Başarılı olmasının tek yolunun eğitim olduğunu aktaran Günay, “Eğitim hayatımda çalışkanlığının fırsatları eşitleyebildiğini gördüm. En başta her şeye sahip olmayabiliriz ama fırsatları yaratabiliriz. Üniversite sınavına hazırlanırken mühendisliğe yönelik bilgim yoktu. Ailemde ve çevremde üniversite mezunu yoktu. Sınavda derece yaparak ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünü kazandım. Mesleğimle ilgili her şeyi okulda öğrendim. Okurken çalışmam gerekiyordu. Dördüncü sınıfta ASELSAN’da aday mühendis olarak çalışmaya başladım. 200-300 mühendisin arasında 2-3 kadındık. Güzel insanlarla çalıştım, güzel projelerin içerisinde yer aldım. Sektör artık çok gelişti biz mühendisler de çok büyüdük. 13 yıl ASELSAN’da çalıştıktan sonra Japonya’dan iş teklifi aldım. Havacılık sektörü çok büyük ve dünya buraya yatırım yapıyor. Japonya dünyanın farklı yerlerinden mühendisleri toplamıştı, ben de onlardan biriydim. Orada pandemi döneminde tek Türk mühendis kalmıştım, çok gururluydum. İşime sahip çıkıp, çizilen sınırlar çerçevesinde kalmamıştım” diye konuştu.

Türkiye’ye dönen Günay, 2021 yılında memleketi Ankara’da HSB Solutions adıyla şirket kurduğunu belirtti. Kadın mühendis olarak yurt dışına giderek her şeye sıfırdan başladığını söyleyen Günay, şirketi Türk mühendislerinden bir marka yaratmak vizyonuyla yola çıktığını dile getirdi. Günay, 2 yıllık bir şirket olarak 3 kıtaya ihracat yaptıklarını ifade etti. Şirketin bünyesinde 20 mühendisin istihdam edildiğini aktaran Günay, “Amacın kız çocuklarına ilham olmak, bunu başarabilirsem dünyada benden mutlusu olamaz. Halkbank ilk günden itibaren yanımızdaydı. Yarışmada aday gösterildiğim andan itibaren yaşadığım süreç inanılmaz güzeldi” ifadelerini kullandı.

www.eskisehirmanset.com/dha