Özgür Özel: Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bir bakış açısı var

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutabilmek için Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı bile serbest bırakmayı göze alabilirmiş. Buradaki mesele, oradaki mesele, Türkiye’de yaşanan bütün meseleler bir demokrasi sorunu. Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bir bakış açısı var dedi.

Yayınlama: 06.11.2024
A+
A-

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin düzenlediği ‘Bilim ve Demokrasi Işığında Yükseköğretimi Yeniden Düşünmek’ başlıklı ‘Yükseköğretim Buluşması’na katılmak üzere Eskişehir’e geldi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda düzenlenen programa Özel’in yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş, Yalçın Karatepe, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

‘DEVLET BAHÇELİ NASIL BAKACAK’

Özgür Özel, “Şimdi başka savcılar var, yeni kumpaslar kuruyorlar ve tek hedefleri var; bir pazarlık, o pazarlıktaki al-ver. Onun için zorlama, onun için şantaj. Ama Esenyurt’taki CHP’li belediye başkanına, Mardin’de Ahmet Türk’e kayyım atayacak kadar ileriye gidebiliyorlar. Samimi bir yerden bakıyoruz ve diyoruz ki bir sorun konuşulacaksa yeri, Meclis’tir. Masanın etrafında tüm siyasi partiler, yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır ve toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Bizim CHP olarak en temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ‘Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir. Ama bu çözüm yapılırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı ve şehit ailelerinin, şehit annelerinin, şehit çocuklarının, şehit eşlerinin ve gazilerimizin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir çözüm üretilmemelidir. Birini getirip de apar topar Meclis kürsüsüne çıkarmaya kalktığınızda, ben o gözlerin içine bakamam. Devlet Bahçeli nasıl bakacak, bilemiyorum” diye konuştu.

‘ANLATAMADILAR, HİÇBİR ŞEY ANLATMADILAR’

Özgür Özel, şöyle devam etti:

“Dün gördük, Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla birlikte bir gerçek ortaya çıktı. Bir anda gündeme sürekli bir bomba düşüyor malum. İlk önce, ‘Gel anayasa değiştirelim’ dediler. Biraz önce verdiğim cevabı verdik, o kapıyı kapattık. Sonra dediler, ‘İsrail Türkiye’ye saldıracak.’ Gündemi ele almak için kapalı oturuma çağırdık, ‘Anlat bakalım’ dedik. Anlatamadılar, hiçbir şey anlatmadılar. O gündemden de bir şekilde Türkiye’yi kurtardık. Yoksa her akşam İsrail’le Türkiye’nin fırkateyn sayılarını, F-35, F-16 sayılarını karşılaştırmaya meyletmiş, o talimatı almış bir medya düzeni vardı ve umudu değil, korkuyu örgütlemeye kalkıyorlardı. Ona engel olduk. Şimdi de efendim, ‘Kürt sorunu yoktur ama Türkiye’nin terör sorunu vardır. Onu bitirmek için de birisi gelmelidir, bu kürsüye çıkmalıdır, bir konuşma yapmalıdır, bütün sorunlar bitmelidir’ diyen bir anlayış, dün ağzındaki baklayı çıkardı. Ne dedi, ne olur Abdullah Öcalan gelse, konuşsa, umut hakkından yararlansa, serbest kalsa ama bir yandan da anayasa değişse ve Recep Tayyip Erdoğan yeniden bu ülkenin cumhurbaşkanı olsa. ‘Ondan başka bir seçenek yoktur’ dedi. Neymiş, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutabilmek için Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı bile serbest bırakmayı göze alabilirmiş. Buradaki mesele, oradaki mesele, Türkiye’de yaşanan bütün meseleler bir demokrasi sorunu. Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bir bakış açısı var.”

‘YÖK’Ü KALDIRIP, ÜNİVERSİTELERİ ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ’

Özgür Özel, “Biz ne yapacağız, biz YÖK’ü kaldırıp, YÖK’ü bu üniversitelerin sırtında bir yük olmaktan çıkarıp, üniversiteleri özgürleştireceğiz. Üniversitelerin hem bilimsel hem yönetsel özerkliğini sağlayacağız ve anayasal güvence altına alacağız. Rektör atamalarını liyakate ve demokratik ilkelere bağlayacağız. Üniversitelerimizi dünya ile iş birliği ve rekabet kapasitesi yüksek, dünya standartlarında bilim üreten yapılar haline getireceğiz. Akademisyenlerin çalışma koşullarını iyileştirecek, maaşlarını arttıracak, akademik özgürlüğü garanti altına alacak, kayırmacı, baskıcı yönetim anlayışına son vererek, akademisyenlerin sadece yaşamları için değil her yönden yetkinleşmeleri ve o yetkinliklerini, bu ülkenin bir zenginliği olarak aktarmasını sağlayacağız. Öğrencilerimize nitelikli eğitim, güvenli, sağlıklı, mutlu yaşam ve insanca barınma olanakları sunacağız. Üniversitelerde karar alma sürecine, öğrencilerin de dahil olmasını sağlayacak, yurt kapasitelerini arttırmanın yanında, burs ve kredi imkanlarını da genişleteceğiz” diye konuştu.

MUHALEFETE MUHALEFET ETMEYİ HİÇ DOĞRU BULMAM’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir’de, ‘Yükseköğretim Buluşması Toplantısı’n katıldı. Özel çıkışta gazetecilerin, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun kendisini DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile aynı otobüs üzerinde konuşma yapması ve Bakırhan’ın sözleri üzerinden eleştirilmesine yönelik sorularını yanıtladı. Özel, “Ben muhalefete, muhalefet etmeyi hiç doğru bulmam, hiç de yapmadım bunu. Muhalefetten kötü bir söz geldiğinde hep ‘canı sağ olsun’ dedim. Müsavat Bey’le de özel bir hukukum var. Onun da yine ‘canı sağ olsun’ ama biraz ayıp etmiş. Şu kadarını söyleyeyim; ben o otobüsün üstünde birlikte falan değilim. Bunu trollerden gördüyse kusur, yok gerçek bilgi varsa böyle söylüyorsa gerçekten ayıp etmiş. Ben sabah kendi kararımı verdim, kalktım gittim. Uçaktan indim. Belediyenin önünde bir otobüs olduğunu söylediler. Otobüsün bir parti otobüsü olmadığını, sivil bir otobüs olduğunu söylediler. ‘Üstüne çıkarım’ dedim. Sayın Ahmet Türk dahi bana, ‘otobüs sizin’ dediğinde ben, ‘yok, birlikte çıkalım’ deyip, eş belediye başkanlarını alıp çıktım. DEM Parti’nin genel başkanları ne otobüsün içindeydi ne otobüsün üstündeydi. Onlar, ben oraya gitmeden önce herhalde yarım saat önce konuşmuşlar. Onlar konuşmuşlar, ben uçaktan indim, gittim. Hava da kararmıştı, kendi konuşmamı yaptım. O konuşma sırasında açıkçası, Tuncer Bey’in o katılmadığım görüşlerinden de haberdar değildim. Zaten orası, Tuncer Bakırhan’a bir şey söyleme yeri değil, Ahmet Türk’le dayanışma yeri. Tuncer Bakırhan’ın söylediği cümlelerle bir mutabakatım yok. Tuncer Bakırhan’ın orada söylediği sözlerin zaten ihtiyacımız olan barış sürecine, kardeşlik sürecine katkısı da yok. Ama açıkça şunu söylemek gerekiyorsa: Erdoğan ve Bahçeli, barış konuşan, sürekli barışı, kardeşliği konuşan Ahmet Türk’ü sustururlarsa, bu sefer barışı ve kardeşliği daha az konuşanlar, konuşmaya ya da cümlelerinde başka şeyler olmaya başlıyor” ifadelerini kullandı.

‘ABDESTİMİZDEN ŞÜPHEMİZ YOK Kİ, NAMAZIMIZDAN OLSUN’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Esas sorun, bu ülkenin yapması gereken mesele bir kardeşlik projesiyken, siz kayyum atama gibi şeyler yaparsanız, diller sertleşiyor. Tuncer Bey’in konuşmasını duysam da orada çıkıp bir şey demezdim. Ama daha sonra gördüm konuşmasını, çünkü ben uçaktan indim, gittim, konuştum. Konuşmasına asla ve asla katılmıyorum. Ama Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun, diğer partiler yapıyor, ediyor, beni tanıyan, kardeşi gibi bilen, aramızda abi-kardeş hukuku olan birisinin bu kadar yanlış bir bilgiyi grup toplantısı marifetiyle yaymaya katkı sağlaması gerçekten benim açımdan üzücü oldu. Ama yine de her zamanki gibi son sözümüz, ‘canı sağ olsun’ Ben muhalefetle kavga edecek halde değilim. Ayrıca da Müsavat Bey’e onun da çok sevdiği bir deyimle cevap vermek gerekirse; Müsavat Başkan, bizim abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan olsun. Tutup da bana, CHP’nin, kurucu partinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin genel başkanına o yaptığı hatırlatmaya da lüzum yok. Bundan sonraki süreçte CHP’nin çizdiği çerçeve, en doğru çerçevedir. Toplumda da en geniş kabul gören çerçevedir. Biz o çerçevede devam edeceğiz.”

www.eskisehirmanset.com/dha

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.