Vatandaşın Cebinden Cerrahların Özel Muayene Ücretlerine Yolculuk!
Eskişehir’in köklü sağlık kurumlarından biri olan Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, son günlerde gündemi sarsan “bıçak parası” skandalı ile çalkalanıyor. Özellikle cerrahi bölümlerde görev yapan bazı profesörlerin, hastaları özel muayenehanelerine yönlendirerek yasal olmayan yollarla ücret talep ettikleri iddiaları kamuoyunda infiale yol açtı.
Vatandaşlar, devlet hastanesine güvenerek başvurdukları tedavi sürecinde, “ameliyatı ancak dışarıda görüşürsek yapabiliriz” gibi söylemlerle, zorla özel muayene ücretleri ödemeye mecbur bırakıldıklarını ifade ediyor. Sağlık hizmetinin en temel insan hakkı olduğunu savunan hastalar, bu durumu açıkça bıçak parası talebi ve etik dışı davranış olarak nitelendiriyor.
İddialar yalnızca doktorlar ile sınırlı değil. Eskişehir’deki bürokratik çevrelerin ve adalet mekanizmasının bu durumu bildiği, ancak hiçbir adım atmadığı, konunun üzerinin sistematik şekilde örtüldüğü öne sürülüyor. İlgili haberde adı geçen kalp ve damar cerrahisi Prof. Dr. S.D.’nin hastaları özel muayenesine yönlendirerek bıçak parası aldığı ve bu durumun fotoğraf ve belgeyle ispatlandığı belirtiliyor. Buna rağmen üniversite yönetiminin ve ilgili sağlık sendikalarının hâlâ sessizliğini koruması, tepkilerin dozunu artırıyor. Yani mesele sadece doktorların değil, bir bütün olarak sağlık sisteminin ve kamu otoritelerinin de güvenilirliğini sorgulatıyor.
Bıçak parası talep eden bazı profesörlerin isimlerinin bile hastalar arasında elden ele dolaştığı, “ameliyat için ona git, ama özelde görüşmeden seni almaz” denildiği belirtiliyor. Buna rağmen, Osmangazi Üniversitesi yönetimi, ilgili sağlık sendikaları ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda hiçbir işlem yapmaması, adalet mekanizmasının kör ve sağır kaldığı yönünde tepkilere neden oluyor.
Vatandaşlar seslerini duyurmak için sosyal medyada kampanyalar başlatırken, birçok kişi “Bu ücret değil, resmen zorbalık! Devlet hastanesinde, devletin doktoruna para vermeden tedavi olamıyoruz” diyerek isyan ediyor. Soru şu: Devletin hastanesinde, devletin doktoruna neden ikinci kez ücret ödeniyor?
Bu çarpık düzene dur denilmesi için acilen bağımsız bir denetim, gizli hasta görevlendirmesi, ve adli soruşturma başlatılması gerektiği açık. Sağlık Bakanlığı ve YÖK başta olmak üzere, tüm yetkili mercilere çağrıda bulunuyoruz:
“Hastaların çaresizliğini fırsat bilen kim varsa yargı önüne çıkarılmalı! Devletin kurumu ranta teslim edilmemeli!”