Gürhan Albayrak Çok Şiddetli Tehdit Etti!

ESKİŞEHİR’DE KİMİN EMRİNDE BU TEŞKİLAT?

Yazan: Esat Demirtaş

Bazen susmak ihanettir.

Bugün burada yazdığım her satır, bir sitem değil; bir hesaplaşmadır. Çünkü bu dava, üç beş ismin kibriyle esir alınamayacak kadar büyük, Recep Tayyip Erdoğan’a gönül verenlerin alın teriyle yoğrulmuş kadar da kutsaldır.

Ama Eskişehir’de bu kutsallığı kirletmeye çalışan bir yapı var: AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ve onun etrafında kümelenmiş, siyasi etikle ilgisi olmayan, kibir, tehdit ve tahakkümle yoğrulmuş bir çevre.

Biz, yalnızca bir eleştiri yaptık. Ciddi, yapıcı, samimi bir uyarı. Sonuç? Medya şirketimiz doğrudan hedef alındı. Tehditler, ambargolar, itibar suikastları…

Ama en acı olanı ne biliyor musunuz?

Bizzat Gürhan Albayrak, bana doğrudan şu sözleri sarf etti: “Sen Erdoğancı değilsin. Kendi kendini ön plana çıkarmaya çalışıyorsun. Sosyal medyada yaptığınız işlerin AK Parti ile hiçbir ilgisi yok. O gruplar kendi kendine çelik çomak oynuyor. Sen Erdoğan’cılığı kullanarak kendine rol biçiyorsun.”

Evet, aynen bu sözlerle şahsıma ve mücadeleme hakaret etti.

Sayın Gürhan Albayrak, eğer bir insanı Erdoğancı olup olmamakla ölçme yetkisini kendinizde görüyorsanız, siz artık sadece bir il başkanı değil, kibir abidesine dönüşmüşsünüz demektir. Beni, milyonlarca insanın gönülden desteklediği bir liderin yolunda verdiğim samimi mücadeleden dolayı yargılamak, bu davanın ruhuna ihanettir.

Ben ve arkadaşlarım, Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla gönüllü şekilde kurulan dijital mücadele ordusunun neferleriyiz. Gece gündüz demeden, hiçbir karşılık beklemeden, sadece inandığımız dava uğruna içerik üretirken, sen ve çevrendeki medya aparatçıları bize çamur atmakla meşgulsünüz.

Siz ne yaptınız?

CHP’li belediyelere laf edilmesin diye baskı kurdunuz. Sosyal medyada CHP’yi eleştirenleri hedef aldınız. Her platformda yalnızca kendi adınızı öne çıkarıp, Fatih Dönmez, Nebi Hatipoğlu, Ayşen Gürcan gibi halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerimizi yok saydınız.

Yetmedi, yanınıza aldığınız Enes Yalçın gibi siyasi hiçbir ağırlığı olmayan bir fotoğrafçıyı medya düzeninin başına koyarak, gelen her misafire onu konuşturdunuz. İnsanlara yukarıdan konuşan, minnet havası kuran, siyasi hiyerarşiyi ayaklar altına alan bu sistemin başında siz varsınız.

Ve bu fitnenin merkezinde bizzat Gürhan Albayrak duruyor.

Dün AK Parti için taş üstüne taş koyanları birer birer teşkilatlardan uzaklaştırıyorsunuz. Yerlerine sosyal medyada sadece sizi parlatan, ama halkın sorunlarına kör bakan insanları yerleştiriyorsunuz.

Bu yapı, Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle büyüyen ve halkın gönlünde taht kuran AK Parti ruhuna düşmandır.

Bugün burada çok net bir şekilde söylüyorum:
• Ben Erdoğancıyım.
• Ben bu milletin lideriyle aynı saftayım.
• Ve hiçbir il başkanı, hiçbir medya memuru benim davamı sorgulama hakkına sahip değildir.

Sayın Albayrak, bu teşkilat sizin şahsi reklam kampanyanızın sahnesi değildir. Bu millet, sizi değil, temsil ettiğiniz makamın vakarını görmek istiyor. Sizi değil, hizmeti görmek istiyor. Sizi değil, adaleti, tevazuyu ve samimiyeti görmek istiyor.

Bu yazı, bir uyarı değil, bir kayıt olarak düşsün tarihe.

Biz sustukça, siz büyüyorsunuz sanıyorsunuz. Oysa biz konuşmaya başlarsak, hakikatin sesi sizin kibirli gürültünüzü boğar. O yüzden:

SUSMAYACAĞIZ.
KORKMAYACAĞIZ.
VE DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ.

Recep Tayyip Erdoğan’a dil uzatmak isteyen varsa, önce bu milletin iradesine, sonra bizim yüreğimize çarpar, geri teper.