Bakan Tekin, Muharrem Ayı ‘On İki İmam Orucu’ iftar programına katıldı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Muharrem Ayı ‘On İki İmam Orucu’ iftar programında yaptığı konuşmada, Kıvançta, kederde ve tasada birlik, millet olmanın en sade tanımıdır. Bu birliktelik sayesinde Azerbaycan’daki kardeşlerimizle birlikte Karabağ’ı düşünüyoruz, Filistin’deki kardeşlerimizle beraber İsrail zulmüne maruz kalan kardeşlerimize kavli ve fiil duada bulunuyoruz dedi.
Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Başkent Öğretmenevi’nde Muharrem Ayı ‘On İki İmam Orucu’ iftar programı düzenlendi. Programa Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kamu Baş denetçisi Şeref Malkoç, Kültür Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcıları, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir, Alevi Bektaşi inanç önderleri, öğretmenler ve akademisyenler katıldı.
‘BU YAS DÖNEMİNDE EĞLENCEDEN UZAK DURMAK TAVSİYE OLUNUR’
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından maarif orkestrasının mersiyeler ve deyişler dinletisi ile devam etti. Ardından programda konuşan Bakan Tekin, Muharrem Ayı’nın millet olma bilinci açısından çok önemli olduğunu belirterek, “İslami literatürde oruç Allah’ın rızasını kazanmak ve nefis terbiyesi yapmak için tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar yeme, içmeden uzak durmayı ifade eder. Cenabı Allah, Bakar Suresi 283’üncü Ayeti kerimesinde ‘Ey iman edenler oruç sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sizin de üzerinize yazılmıştır. Böylece korunmuş olmanız ümit edilir’ buyurmaktadır. Açıkça görüldüğü üzere İslam’dan önceki dinlerde de benzer formlarda oruç bir arınma ve ibadet aracı olarak yer almaktadır. Literatüre bakıldığında İslam öncesinde belirli yiyecekleri yememe, sükut etme, ağzı ve kulağı yalandan ve kötü sözden koruma vb. şekillerde de yerine getirildiği görülür. Alevi-Bektaşi geleneğinde de bu anlamda oruç bu anlamda önemli bir yer tutar. ‘Eline, Diline, Beline Sahip Olmak’ olarak tanımlanan Alevi Bektaşi geleneğinde de belli özel günlere mahsus oruç formları vardır. Bugün burada ve bir arada olmamızın nedeni de Anadolu Alevi-Bektaşi geleneğinde, Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin ile ehl-i beytinin yaşadıkları felaket ve musibet gününün yasını tutmak ve şehitleri anmak. Bu yas döneminde eğlenceden ve dünyevi zevklerden uzak, kötülük yapmaktan ve kan akıtmaktan uzak yaşamak tavsiye olunur” diye konuştu.
‘TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ; BİRLİKTELİK DUYGUSUNU YAŞATMAK ÜZERİNE ÇALIŞTIĞIMIZ KONU’
Milli Eğitim Bakanlığı olarak görevlerinin toplumsal birlik ve beraberliğin sembolü olan bu tür önemli günlerde aynı duyguların yaşanmasını sağlamak olduğunu ifade eden Bakan Tekin, “Kıvançta, kederde ve tasada birlik, millet olmanın en sade tanımıdır. Bu birliktelik sayesinde Azerbaycan’daki kardeşlerimizle birlikte Karabağ’ı düşünüyoruz, Filistin’deki kardeşlerimizle beraber İsrail zulmüne maruz kalan kardeşlerimize kavli ve fiil duada bulunuyoruz. Eğer bu birliktelik duygusunu yaşayamazsak ve yaşatamazsak millet olma bilincimizi kaybetmiş oluruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim ana hedefimiz bu şuuru her daim yaşamak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. Bugünlerde kamuoyunda sıkça duyduğunuz, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ de tam da bu misyonu ifa etmek üzerine çalıştığımız bir konu. Biz istiyoruz ki birlik ve beraberliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz, millet olma bilincimiz daim olsun” dedi.
www.eskisehirmanset.com/dha