Çelik uçlu kalemlerle bakıra şekil veriyorlar

Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan kentte, geçmişi Urartular dönemine ait Altıntepe Kalesi kazılarında çıkan eşyalara dayanan bakırcılık mesleği, az sayıda usta tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.

Yayınlama: 21.12.2022
A+
A-

ERZINCAN (AA) – Erzincanlı ustalar, çelik uçlu kalemlerle bakıra şekil verip mesleği yaşatmaya çalışıyor.

Kentte bakırcılığın tarihi, İpek Yolu üzerinde yer alan ve “arkeopark” olarak bilinen Urartular dönemine ait Altıntepe Kalesi kazılarında çıkan eşyalara dayanıyor.

Erzincan Ticaret ve Sanayi Odasının girişimleriyle 2002’de “Erzincan Bakır İmalat ve El İşlemeciliği Sanatı” adıyla Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenen ve Mahreçli Coğrafi İşaret Belgesi alan bakır işlemeciliği, kentte az sayıda usta tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.

Geçmiş yıllarda, bakırdan yapılan ürünlerin ihracatının yapıldığı kentte şimdilerde az sayıdaki atölyede, evlerde süs eşyası olarak kullanılan el işlemeciliği bakır ürünler hazırlanıyor.

Genellikle Erzincan Yeraltı Çarşısı’nda bulunan satış mağazalarının içindeki atölyelerde çalışmalarını yürüten usta eller, eski usul çelik uçlu kalemlerle kalıcı eserler bırakmaya çalışıyor.

“Çırak gelmiyor yetişen kimse yok”

Bakır işleme atölyesi sahibi Yusuf Polat, AA muhabirine, babasının 47 yıl süren meslek serüvenini, kendisinin de 23 yıldır devam ettirdiğini söyledi.

Mesleği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Polat, çırak bulamamaktan üzüntü duyduğunu belirtti.

Fabrikalarda seri üretimlerin ardından el işçiliğinin yok olmakla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Polat, “Çırak gelmiyor yetişen kimse yok. Allah bize ne kadar ömür verirse, ne kadar güç verirse biz o şekilde devam ederiz.” dedi.

Polat, atölyeye levha halinde gelen bakırın tezgahlarda çeşitli işlemlerden geçtiğini, istenilen modellere göre üretim yapılarak ürünlerin satışa sunulduğunu söyledi.

Çırak olmadığı için bir süre sonra mesleğin bitme noktasına geleceğini anlatan Polat, el emeği ürünlere ilginin azaldığına dikkati çekti.

Polat, 40 yıl önce babasının, bakırcılığın popüler zamanında mesleğe hizmet ettiğini dile getirerek, “Maalesef şimdi mesleğimiz kaybolamaya yüz tutmuş. Bir elin parmakları kadar imalatçı kaldı. Erzincan’da bunlar da hep belirli bir yaşın üstündeki ustalarımız. Bu meslekte fazla değil 10 sene sonra kimse kalmayacak.” diye konuştu.

“Bu mesleği öğretmeye gayret ediyorum”

Bakır işleme ustası 64 yaşındaki Oğuz Özlok, eski usul, çelik uçlu kalemlerle bakıra şekil vermeye çalıştıklarını, fabrikasyon ve baskı işi yapmadıklarını anlattı.

Mesleğe 12 yaşlarında çırak olarak adım attığını belirten Özlok, şöyle devam etti:

“Bu mesleği öğretmeye de gayret ediyorum ama şimdi gençlerin ve çocukların ilgisi az. Genelde beyaz yakalı işlerde çalışmak ve yöneticilik yapmak gayretindeler. Fakat bu mesleklere de yazık olacak gibime geliyor. Çünkü bizim çocukluğumuzda ben hatırlıyorum evimizdeki yemek pişen kapların hepsi bakırdı. Yemek yediğimiz kaplar bile bakırdı. Bakırda yemeğin lezzeti bir başka oluyordu. Şimdi biraz daha turistik ve hediyelik işine döndü.”

Mesleğin geleceğine ilişkin korkularını paylaşan Özlok, “Bizim gibi ustaların tek bir korkusu var, bu mesleğin ustada kalması. Alt taraftan gelen bu işe merak salan çocuğumuz ve gencimiz yok. Biz bu fani dünyadan göçüp gittiğimiz zaman korkarım ki bu el sanatı bizlerle beraber toprağa gidecek.” dedi.

Muhabir: Barış Yalçınkaya

www.eskisehirmanset.com

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.