Depremlerin yer kabuğuna etkisi TÜBİTAK destekli projeyle araştırılıyor
TÜBİTAK destekli projeler kapsamında sahaya çıkan iki araştırma ekibinden biri, depremlerin ardından yer kabuğundaki değişimlerin, diğeri ise sarsıntılar sonrası hasarlı ve yıkık binaların hızlı tespitine altyapı sağlayacak sistem üzerinde çalışıyor.
ADANA (AA) – Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle yürütülen projeler kapsamında bilim insanları saha çalışmalarına devam ediyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu yürütücülüğünde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Poyraz, Aksaray Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cemil Gezgin, Afyon Kocatepe Üniversitesi Uzaktan Eğitim Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi, Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Solak, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Ali Özkan’dan oluşan ekip, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yer kabuğunda oluşan değişimleri inceliyor.
Bitlis Eren Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Fatih Adıgüzel yürütücülüğünde İskenderun Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Efdal Kaya, Fırat Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Aşır Yüksel Kaya ile Bitlis Eren Üniversitenden öğretim üyeleri Aslı Deniz Adıgüzel ve Ahmet Şahap’tan oluşan ekip ise depremlerde hasarlı yapıların uzaktan algılama ve açık kaynak kodlu coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak tespit edilmesine yönelik çalışma yapıyor.
Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu, AA muhabirine, TÜBİTAK desteğiyle depremin hemen ardından bölgede meydana gelen yer kabuğu hareketlerinin incelenmesi amacıyla 5 üniversiteden araştırmacılarla sahaya çıktıklarını söyledi.
Malatya’dan güneye doğru inerek küresel konumlama sistemleriyle ölçümler yaptıklarını belirten Tiryakioğlu, “Depremde normal şartlarda arazi gezilerinde sadece yüzey kırıkları üzerinde meydana gelen hareket miktarları ölçülebiliyor. Proje sayesinde ise uydulardan küresel konumlama sistemleriyle bulunduğumuz noktaların koordinatlarını hassas bir şekilde hesaplayıp faylardaki hareketi sadece fay üzerinde değil faydan uzak noktalarda da net şekilde belirliyoruz. Bu projeyle, faydan sonra hangi bölgede ne kadar hareket olduğunu, yer kabuğundaki değişim miktarlarını hassas bir şekilde hesaplıyoruz.” diye konuştu.
Tiryakioğlu, proje sonuçlarının değerlendirilmesinin uydulardan gelen bilgilerin de güncellenmesi nedeniyle uzun bir süreç olduğunu ancak bölgedeki bazı sabit Küresel Konumlama Sistemi istasyonlarından aldıkları bilgileri yorumladıklarını aktardı.
İlk gözlemleri anlatan Tiryakioğlu, şu bilgileri verdi:
“Örneğin ikinci depremin merkez üssüne yakın olan Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesindeki istasyonunda 4,5 metre civarında bir hareketlenme var. Tabii fay ve yakınlarında bu miktarlar daha fazla, faydan uzaklaştıkça bu miktar azalıyor ve biz bunları tespit ediyoruz. Yani bir anda ikinci depremle beraber yer kabuğunda 4,5 metrelik batıya doğru bir hareket oldu. Şöyle söylemek gerekirse bir noktanın koordinatı 4,5 metre değişti. Tabii bunlar maksimum deformasyonlar hareketlerinin olduğu yerler.”
Tiryakioğlu, araştırma sonuçlarının rapor halinde ilgili birimlere sunulacağını ifade etti.
Depremde yıkılan binaların tespiti için yerli yazılım oluşturma çalışması
Dr. Öğr. Üyesi Fatih Adıgüzel de herhangi bir deprem veya başka bir afetten önce çekilmiş uydu görüntüleri ile afetten sonraki görüntüleri en kısa sürede yorumlayıp bir yerleşim yerinde kaç bina yıkıldığı, kaç kişinin etkilendiği gibi bilgileri kısa sürede ortaya çıkaracak yerli yazılım için saha çalışması yaptıklarını dile getirdi.
Araştırmalarının, afet sonrası yapılacak çalışmalar için büyük kolaylık oluşturacağını vurgulayan Adıgüzel, şunları kaydetti:
“Önceki uydu görüntüleri ve sonraki uydu görüntüleriyle topladığımız verileri algoritmalarla bilgisayara aktarıyoruz. Depremin geneline göre Adana’da çok fazla yıkım olmadı ancak başka yıkım olan yerleri bu programlama sayesinde tespit edebilecek duruma geleceğiz. İleriki aşamalarda herhangi bir olası depremde zarar gören alanları hemen belirleyebilmeyi sağlıyor. Yani sahaya çıkmadan önce nerelerin yıkıldığını tespit edebileceğiz. Şu an Hatay’ı, Kahramanmaraş’ı, Adıyaman’ı düşünecek olursak binlerce bina yıkıldı. Bununla da hızlı bir şekilde hangi binaların yıkıldığı tespit edilebilecek duruma gelecek.”
Dr. Öğr. Üyesi Efdal Kaya ise afetlerde hasar gören yapı ve yerlerin otomatik olarak uydu görüntülerinden tespit edilmesiyle ilgili lisanslı birçok yazılım bulunduğunu ancak bunlarda belirli sınırlamalar olduğunu belirtti.
Çalışmanın, ülkenin bu konuda yerli ve milli bir yazılımı olması açısından önem taşıdığına işaret eden Kaya, “Her seferinde farklı ülkelerden yazılım almak yerine kendi yerli ve milli yazılımımızı bir kere ürettiğimizde bu yazılım sayesinde birçok alanda hem deprem olsun hem sel ya da diğer doğal afetlerin tamamındaki etkiyi ortaya çıkarmak için kullanılabilecek bir altyapı hazırlamaya çalışıyoruz.” dedi.
Kaya, elde edilen hasarlı bina veya yerlerin en kısa sürede öğrenilmesinin zamandan tasarrufla başta arama kurtarma gibi konularda büyük avantaj sağlayacağını sözlerine ekledi.
Muhabir: Bekir Ömer Fansa
www.eskisehirmanset.com