Destici: Türkiye mazlumun yanında, zalimin karşısındadır
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Türkiye’nin ve Türk milletinin tarafı bellidir. Türkiye mazlumların yanındadır. Türkiye Siyonist İsrail’in karşısında Müslümanların yanındadır. Türkiye Mescid-i Aksa’nın ve Kudüs’ün özgürlüğünün yanındadır. Türkiye mazlumun yanında, zalimin karşısındadır” dedi.
BBP lideri Mustafa Destici, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri ile basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesi geçtiğimiz gün gerçekleştirilen BBP 12’nci Olağan Kurultayı’nda yeniden BBP genel başkanlığına seçilen Mustafa Destici’ye mazbatasını MKYK üyeleri Ahmet Yelis ve Ekrem Alfatlı takdim etti.
Başkan Destici, burada yaptığı açıklamada, BBP olarak 30 yıllık tecrübeye sahip olduklarını belirterek, “Bu tecrübemizi, bilgimizi ve deneyimimizi milletimiz, devletimiz ve ülkemiz için serdetmeye, çalışmaya devam edeceğiz. Önceliğimiz Türkiye Cumhuriyeti devletimizin dünya var oldukça var ilelebet var olması, ülkemizin müstakil, milletimizin de hür bir şekilde refah ve güven içerisinde yaşaması için gayret gösterdik. Bundan sonra da aynı gayreti göstermeye devam edeceğiz. Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı’nın bir parçasıyız. Bu bütünlüğün bir parçası olma sorumluluğunu unutmadan yapıcı, yol gösterici bir şekilde nezaketin ve siyasi etikten de ayrılmadan muhalefet görevini de yerine getireceğiz. Ayrıca yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Kongrelerimizi tamamladık. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla yerel seçimlerle ilgili hazırlıklarımızı yapıp, çalışmalara başlıyoruz. Daha kapsamlı ve yoğun bir çalışma içinde olacağız. Seçimlere katılacak gücümüz de hazırlığımız da var. Bizim gayemiz bu seçimlere katılmak ve partimizin oyunu en üst seviyeye yükseltmek. Aynı zamanda geçtiğimiz seçimlerde kazandığımız belediye başkanlıkları kazanarak milletimize hizmet etmek” diye konuştu.
‘BİZE DÜŞEN EMANETE SAHİP ÇIKMAK’
Destici, Cumhuriyetin 100’üncü yılının kutlandığını anımsatarak, “Bugün, genel merkez yöneticilerimizle hem kurultayımız hem de Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret ettik. Kurtuluş Savaşımız, Büyük Türk milletinin tarih yolculuğundaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Kurtuluş Savaşıyla, milletimiz, yok edilmeye çalışıldığı Anadolu topraklarında, var olma mücadelesini, özgürlüğünü ve bağımsızlığını bir kez daha kazanmıştır. Ardından, 100 yıl önce, millet iradesinin esas alındığı, son bağımsız büyük Türk devletinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştirdik. Yokluklar içinde ve fedakarlıklarla zafere ulaşan bu büyük mücadelenin merkezinde, hiç şüphesiz, Kurtuluş Savaşımızın Muzaffer Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk bulunur. Atatürk, bütün tartışmaların ötesinde ve üzerinde, Aziz Milletimizin gurur kaynağıdır, gurur kaynağı olmaya devam edecek. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına adım atıyoruz. Taşıdığımız emanetin, Cumhuriyetimizin değerinin, onun kazanılması için feda edilenlerin şuuru ve sorumluluğu, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da tüm hayatlarımızı şekillendirmeye devam edecek. 100’üncü yılında, başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bize bir vatan, güçlü bir devlet, müstakil bir ülke, hür bir millet emanet eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunun 100’üncü yılı kutlu olsun. Ne mutlu bize ki böyle bir devletin vatandaşlarıyız. Ne mutlu bize ki böyle asil ve büyük bir milletin mensuplarıyız. Ne mutlu bize ki bizlere bırakılan hür, müstakil, bağımsız vatanda güven içerisinde bir hayatı yaşıyoruz. Bize düşen de bize bırakılan bu emanete sahip çıkmak ve dünya var oldukça Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milleti ile birlikte güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini sağlamak olmalıdır” dedi.
‘ARAP ÜLKELERİ, İSLAM DÜNYASI ESASLI BİR TAVIR ORTAYA KOYAMAMIŞLARDIR’
BBP lideri Destici, dünyanın ve Türkiye’nin şu anda birinci maddesinin İsrail Devleti’nin Gazze’ye yönelik saldırıları olduğunu söyleyerek, “Maalesef 7 Ekim’den bu yana sürdürülen saldırılarda, Gazze Şeridi’nde, 2 bin 913’ü çocuk, 1709’u kadın ve 397’si yaşlı olmak üzere 7 bin 28 kişinin öldürüldüğü, 18 bin 484 kişinin de yaralandığı açıklandı. Aynı açıklamaya göre, Gazze’de hala devam eden terörist İsrail saldırılarında yıkılan binaların altında 940’ı çocuk bin 650 kişi hakkında kayıp bildiriminde bulunulduğu bildirilmiştir. Anlaşmazlık konusu ne olursa olsun, geçmişte ne yaşanmış olursa olsun, sivillere yönelen saldırılar bir cinayettir ve bunu asla kabul etmiyoruz. Bunu haklı göstermeye çalışan başta Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkelerine en net cevabı verenlerden birisi de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmuştur. Açıklamasında ‘bunların hiçbirisi durup dururken olmadı’ dedi. Filistinliler 60 yıldan fazla bir süredir katliama, soykırıma ve sürgüne maruz bırakılmaktadır. Hiçbir şey terörist İsrail Devleti’nin bugün Gazze’de yaptıklarını meşrulaştıramaz. Savunma hakkı olarak adlandırılamaz. Kim böyle söylüyorsa alenen yalan söylüyordur, soykırımın, katliamın tarafındadır. Bütün bunlara ‘dur’ diyecek olan nedir, dünyanın geri kalan kısmıdır. Başta Arap ülkeleri, İslam dünyasıdır. Maalesef bugüne kadar kınama dışında esaslı bir tavır ortaya koyamamışlardır” dedi.
‘SİYASİ PARTİLERİMİZİN DE AYNI GÖRÜŞTE VE AYNI DÜŞÜNCEDE OLMASI LAZIM’
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü; “Arap Birliği’ne ve İslam İş Birliği Teşkilatı’na üye olan bütün ülkeler ayağa kalkarak gür bir şekilde İsrail bu saldırılarını durdurmadığı zaman İsrail ile bütün ilişkilerini kestiklerini, varsa elçilerini geri çağıracaklarını, kendi ülkelerinde İsrail elçileri varsa bunu derhal geri göndereceklerini açıklamalıdırlar. Türkiye’deki bütün siyasi partilerimizin, devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün, milletin istiklalinin ve istikbalinin yanında olan bütün siyasi partilerimizin de aynı görüşte ve aynı düşüncede olması lazım. Nasıl büyük bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. İsrail, Filistin topraklarını Müslümanlardan ve Filistinlilerden temizledikten sonra İsrail duracak mı sanıyorsunuz. Eğer bugün ‘dur’ denilmezse yarın bunlar kendi inançları için dünyayı yakarlar, hiç de umurlarında olmaz. Türkiye’nin ve Türk milletinin tarafı bellidir. Türkiye mazlumların yanındadır. Türkiye Siyonist İsrail’in karşısında Müslümanların yanındadır. Türkiye Mescid-i Aksa’nın ve Kudüs’ün özgürlüğünün yanındadır. Türkiye mazlumun yanında, zalimin karşısındadır.”
www.eskisehirmanset.com