Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Metintaş, akciğer kanserine karşı en etkili korumanın sigara ve diğer kanserojenlerden uzak durmak olduğunu vurguladı.
“Akciğer Kanserinde İki Faktör Birleşirse Risk Artıyor”
Prof. Dr. Metintaş, akciğer kanserinin yalnızca genetik nedenlerle değil, çevresel etkenlerle de doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti:
“Bir kişide akciğer kanserinin gelişmesi için hem genetik yatkınlık hem de dış etkenlerle temas gerekir. Sigara ve hava kirliliği bu riskleri artırır.”
“Babam İçti, Bir Şey Olmadı” Söylemine Bilimsel Yanıt
Toplumda sıkça dile getirilen “Babam 70 yıl sigara içti, bir şey olmadı” ifadesine de açıklık getiren Metintaş, sigara içenlerin %15’inde akciğer kanseri geliştiğini belirterek bunun yüksek bir oran olduğuna dikkat çekti.
“Sigara içenlerin çoğu, risk faktörlerinin farkında değil. Bu durum sadece genetik şansa bağlı. Kanserin önlenmesi için tek etkili yol, kanserojenlerle teması en aza indirmektir.”
Hava Kirliliği ve İş Ortamları da Risk Faktörü
Metintaş, özellikle şehir havasında yer alan asbest ve zararlı partiküllerin akciğer kanserine yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca, iş yerlerinde kimyasal temasa karşı iş güvenliği önlemlerinin titizlikle uygulanması gerektiğini vurguladı.
“Erken Teşhis Hayat Kurtarır”
Tedavi süreçlerine de değinen Prof. Dr. Metintaş, günümüzde akciğer kanserinin erken teşhisle tamamen tedavi edilebildiğini belirtti:
“Artık akciğer kanserinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, akıllı ilaçlar ve immünoterapi gibi pek çok etkili tedavi yöntemi mevcut. En önemlisi erken tanıdır; çünkü erken fark edilen kanser, tamamen tedavi edilebilir.”