KARADENİZ’İN SAHİLDEN UZAK YÜKSEK KESİMLERİNDE KKKA TEHDİDİ

KARADENİZ Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, bölgede artan turizm göçüne dikkati çekip, özellikle sahilden uzak ve yüksek yerlerde vakit geçiren tatilcileri Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı uyardı. Kene ısırmasında sıkma veya patlatma işleminin virüsün yayılmasına neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Yılmaz, “KKKA’nın bulunduğu yerler, sahilden uzak dağların arkasındaki özellikle Kelkit Vadisi gibi bölgelerden karşımıza çıkıyor” dedi.

Turizm göçü ile nüfusun arttığı Karadeniz’de, uzmanlar özellikle yüksek kesimlerde doğa ile baş başa vakit geçiren kişilere dikkati çekip, kene ısırmalarına karşı uyarıyor. Uzmanlar, kene ısırması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesini öneriyor. KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “2002 yılında KKKA hastalığı ile karşı karşıya geldik. Başlangıçta ne olduğunu bilmediğimiz vakalardı. ‘Gümüşhane sendromu’ olarak isimlendiriyorduk. O dönemdeki vakalar daha da ağır seyrediyordu. 2008’e kadar vakalar aratarak devam etti. Ölümlerimiz oluyordu; gelen hastalar Gümüşhane, Artvin ve Giresun’un sahil kesiminden uzak olan Şebinkarahisar, Alucra gibi yerlerinden geliyordu. Türkiye genelinde Tokat, Sivas’ta riskli olan yerler arasında bulunuyor. 2008 ile 2017 arasında kene vakaları normal seyrinde ilerledi. Ama 2017 sonrası vakalarda tekrar artış trendi söz konusu oldu. Bizim hastanemize gelen vaka sayısı 15-20 arasında gerçekleşmekte. Bize gelenler zaten ağır seyreden vakalar oluyor. Şebinkarahisar’da bir ölüm oldu. Genç kız hayatını kaybetti ama benzer vakalara sık sık rastlıyoruz. KKKA vakalarının yüzde 2’si ölümle sonuçlanıyor. Bu nedenle ciddi bir hastalık ve dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

‘BELİRTİLER 3 GÜN İÇERİSİNDE KENDİNİ GÖSTERİYOR’

Kene ısırmasında sıkma veya patlatma işleminin virüsün yayılmasına neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Yılmaz, “Eğer kırsal alana gideceksek açık renkte kıyafetler giyinmeli, pantolonlarımız çoraplarımızın içine sokmalı ve kene takibini her zaman yapmalıyız. Eğer üzerimizde keneye rastlarsak, bunu kesinlikle sağlık merkezinde çıkartmalıyız. Öyle bir imkan yoksa internetten kene çıkartma tekniklerini görerek çıkartmalıyız. Patlatma sıkma yöntemi ile yapılan çıkartma işlemleri, kenenin virüsü vücudumuzun içine kusmasına neden oluyor. Çıkartma işleminin hemen ardından virüs bulaşmışsa; eğer vücuda bu hemen etkisini göstermez. 3 gün içerisinde kas ağrıları, halsizlik, hafif ateş şeklinde kendini gösterir” diye konuştu.

‘KKKA VİRÜSÜNÜ SAHİLDEKİ KENELER TAŞIMIYOR’

Fındık hasat döneminin başlaması ile keneyle ilgili sık sık kendilerine sorular sorulduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, “Fındık yetişen bölgeler, sahile yakın. KKKA’nın bulunduğu yerler, sahilden uzak dağların arkasındaki özellikle Kelkit Vadisi gibi bölgelerden karşımıza çıkıyor. O bölgedeki kenelerin cinsi farklı, sahildekilerin farklı. KKKA virüsünü sahildeki keneler taşımıyor. Sahildeki kişilere bulaşırsa; eğer bu riskli olan bölgelerdeki hayvanlardan bölgemize transfer olmuş olabilir. Bu da çok nadir rastlanabilecek bir durumdur. Bu hastalık özellikle nisan ayından başlayıp, eylül ayına kadar karşımıza çıkıyor. Özellikle tarla yapılırken karşımıza çıkan vakalar vardı. Şimdi artık izin dönemi, seyahat ile ilişkili vakalar karşımıza çıkıyor. İnsanlar izne ayrılıyor. Havalar sıcak, izne gitmek istiyor. Tarlalarda geziyor, hayvanları seviyor. O dönemlerde üzerine kene yapışabileceğini aklında tutmalı ve dikkatli olmalıdır” dedi. (DHA)

www.eskisehirmanset.com / haberler.com