Prof. Dr. Bulut: Yaban hayatta yemlerle kuduz aşılaması yapılıyor
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Zoonotik Hastalıklar Kuduz Alt Grubu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Bulut, Türkiye’de kuduz riskine karşı yaban hayatta yemlerle kuduz aşılaması yapıldığını söyledi.
NKÜ Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Zoonotik Hastalıklar Kuduz Alt Grubu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Bulut, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’nin insan kuduzunun az sayıda vakaların rapor edildiği bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye’de 20 yıllık kuduz verilerine göre yıllık bazda 2 vaka bildiriminin yapıldığını söyleyen Bulut, “Ancak 2021 yılında 3 vaka bildirilmiş, 2022 yani bu yıl için ise şimdiye kadar bildirilen vaka sayısı 1’dir. Tüm bu verilere baktığımız zaman kuduz riskinin arttığını söylememiz doğru olmaz. Fakat bu noktada, şöyle bir durumda da bahsetmemiz gerekiyor ki kuduz riskli temaslı vakalarla hastaneye başvurularda bir artış var. Daha önceki yıllarda 150 bin oranında bir kuduz şüpheli vakalarla alakalı bir başvuru olurken bu rakam 2017’den sonra 220 binli ve ortalama vakalara çıkmış durumda. Bu konuda da gerek Sağlık Bakanlığı gerek Tarım ve Orman Bakanlığı ciddi araştırmalar yapmakta, her iki bakanlığın ortak kurduğu zoonoz komisyonu bu konuyu detaylı olarak incelemektedir” dedi.
‘MÜRACAATLAR HALKIN BİLİNÇLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR’
Bulut, kuduz vakalarının artmasında birinci sebebinin vatandaşın bilinçlenmesine bağlı olarak şüpheli durumlarda, hayvana temaslarda sağlık kuruluşlarına gidişlerinin artması olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
“Bu iyi bir gelişmedir. Diğer bir ihtimal ise özellikle sokak hayvanlarına bağlı temaslardan bir artış olacağı şeklinde ikinci bir ihtimalden de söz etmemiz gerekebilir. 2017’den sonra hastaneye riskli ısırmalar veyahut da kuduz şüpheli vakalarda başvuruların artması halkın bilinçlendiğini aslında gösteriyor. Fakat bazen çocuklar korkuyor söylemiyor, burada geç kalınabiliyor. Kuduz aslında bir bakıma çok tabii korkulan bir hastalık fakat ısırılsa dahi veyahut da temas olsa dahi tedavisi olabilen bir hastalık, bu çok büyük bir şansımız. Kısa sürede hastaneye başvurulduğu zaman gerek aşılarla gerek hiperimmun serumla bunun tedavisi olabiliyor. Bu nedenle bu bilincin zaten bakanlıklarında veya hatta şu an bizlerin de bulunduğu komisyonların temel çalışmalarından biri toplumsal bilincin oluşturulması, toplumsal bilinç şu an üst düzeyde gibi geliyor. Ancak hala tek tük istenmeyen vakalarda oluyor.”
‘BAKANLIK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYOR’
Kuduz konusunda çok ciddi araştırmalar yapıldığını ve buna yönelik adımlar atıldığını ifade eden Bulut, “Gerek hayvan refah ve sağlığı gerek insan sağlığı açısından ileride daha büyük problemler yaşamamak için özellikle sokak hayvanlarında başta üremenin kontrol altına alınması ve aşılama olmak üzere ki bunların birçoğu yapılıyor. Ancak bunun daha da geliştirilerek acil eylem planı yapılması gerekliliği ortadadır. Bu bağlamda yapılacak olan acil eylem planının yürütülmesinin tek başına belediyelere bırakılması veya tek bir bakanlığa bırakılması veya hatta bakanın yürütmesini beklemek doğru olmayacağı kanaatindeyim. Bu konuda da komisyonlar gerekli raporlarını hazırlıyorlar ve çalışmalarını yapıyorlar” diye konuştu.
‘BAKANLIK ÇOK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYOR’
Prof. Dr. Bulut, mevzuat gereği hayvanların aşılandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Ancak belki kısa süreli aşı temininde problemler olabilir. Özellikle bu sürecinde bununla ilgili sıkıntıları da biliyoruz. Ancak dışarı bırakılmadan önce kesinlikle aşılanıyorlar. Bunu çok iyi biliyoruz. Buradaki temel problem ülkemiz aslında sokak, hayvanları kaynaklı kuduz noktasında bakanlık çok ciddi çalışmalar yapıyor. Örneğin 2019 yılından beri yaban hayatta yemlerle kuduz aşılaması yapılıyor. Bu neden önemli? Yabani hayattan geliyor genel olarak kuduz virüsleri, oradaki tilkiler ve çakallarla kırsala geliyor. Beslenemeyen tilki ve çakallar ve başta köpekler olmak üzere sadece köpekler de değil sığır örneğin koyun, bu tür çiftlik hayvanlarında temas olabilir. İşte bakanlık bu temasların önünü geçebilmek, kesebilmek için veyahut da bu oranların azalması için çok ciddi bir aşama programı yürütmekte. Yemler doğaya bırakılmakta ve bu şekilde ciddi sonuçlar alındı. Yani bunların hepsi aslında ciddi şekilde planlanan, çalışılan konular.”
www.eskisehirmanset.com