Prof. Dr. Genç: Burdur Gölü’nün çevresinde yeşil kuşak oluşturulsa, suyun buharlaşmasına engel olacaktır
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden (MAKÜ) biyoloji uzmanı Prof. Dr. Hasan Genç, Burdur Gölü’nün çevresinde yeşil kuşak oluşturulsa suyun buharlaşmasına engel olacaktır. Söylediklerim uygulanırsa göl, belki de tekrar canlanma pozisyonuna çıkacaktır dedi.
Burdur Gölü çevresinde 30 yıldır biyolojik araştırma ve çalışmalar yapan MAKÜ Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Genç, göl konusunda sorumluların elini taşın altına koyması gerektiğini, şu ana kadar sadece konuşulduğunu söyledi. Prof. Dr. Genç, “Yaklaşık 30 yıldır Burdur’dayım. Hep, ‘Yapılacak, yapılacak’, ama her şey havada kalıyor. Burdur Gölü’nün çevresinde yeşil kuşak oluşturulsa suyun buharlaşmasına engel olacaktır. Aynı zamanda çekilen alanlardan toz kalkmasını engelleyecektir. Yapılan araştırmalar 1 metreküp orman toprağının 200 litre suyu tutabilme kapasitesi olduğunu gösteriyor. Belki de bu kadar hızlı daralmayı da önleyecektir” dedi.
Yıllardır Burdur Gölü’nde araştırmalar yaptığını anlatan Prof. Dr. Genç, “Burdur’da görünen şu; herkes bir şey söylüyor ama bir şey yapılmıyor, dikkate alınmıyor. Ben Hasan Genç olarak şunu söylüyorum. Burdur’da bir vali yardımcısı başkanlığında Çevre Koordinasyon Kurulu oluşturulmalı. Buraya çevreyle ilgili bütün kuruluşların temsilcileri atanmalı. Onların kararıyla birtakım faaliyetler gerçekleştirilmelidir. Mesela birisi kalkıyor, kimseye sormadan ağaç dikiyor, kontrolsüz şekilde. Burdur Gölü, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altındadır. Böyle bir yere girmek yasak ama herkes gelip belki ağacın dalını kesebiliyor. Biz korumayı bilmiyoruz. Burdur Gölü, bizim göz bebeğimiz. Korumak için birtakım faaliyetlerde bulunulmalı ama bunları da koordine edecek bir koordinasyon kurulu olmalı” diye konuştu.
‘BURDUR GÖLÜ’NÜN ÇEVRESİ AĞAÇLANDIRILMALI’
Göl kenarında özellikle suyun çekildiği bölümlerde ağaçlandırma çalışmaları yapılabileceğine işaret eden Prof. Dr. Genç, “Milli Emlak’a, kamuya ait bir sürü alan var. Oralar tespit edilip mesela 11 Kasım Ağaçlandırma Günü’nde bir kısım ağaçlandırma, bu çekilen alanlarda yapılabilir. Bir yere 300-500 ağaç dikildiğini varsayın. Her sene artacaktır. Bu şekilde Burdur Gölü’nün çevresinin ağaçlandırılması yapılmalı, yapmak zorundayız. Ormanlar yağışın çekici alanları. Ağaçlandırdığımız zaman iklimde de yumuşamalar olacaktır. Bunu böyle düşünmek lazım. Bu alanda sorumlular elini taşın altına sokarsa biz bu işten kurtarırız” dedi.
Burdur Gölü etrafında birçok gölet yapıldığına da dikkati çeken Prof. Dr. Hasan Genç, şöyle konuştu:
“Ha bire göl daralıyor ama bir sürü gölet yapmışız etrafında. Bu göletler Burdur Gölü’nün suyunu tutuyor. Karaçal Barajı, Karamanlı’da var baraj, Elmacık Göleti. Öğrenmenin yaşı yoktur. Ben Karataş Gölü’nü bu seneye kadar doğal göl zannediyordum meğer yapay gölmüş. Burdur Gölü’nün suyu bu yüzden bu durumda. Bunları daha önceden düşünüp tedbir amaçlı birtakım çalışmalar yapmalıydık ama maalesef çok geç kaldık bu konuda. Gölü kurtarmakta geç kaldık. 30 yıl önce havalimanının olduğu bölgeye su ulaşıyordu. Şimdi çekildi ve karşıdaki Isparta’nın köyüne arabayla geçebiliyorsunuz. Gölün kaçınılmaz sonu diye bir şey yok. Söylediklerim uygulanırsa göl belki de tekrar canlanma pozisyonuna çıkacaktır. Önemli olan sorumluların sorumluluklarını yerine getirmeleridir.”
www.eskisehirmanset.com/dha