Yoğun bakımdaki kanser hastasına cinsel saldırıya 600 bin TL manevi tazminat
İzmir’de, Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gören ve erkek hemşirenin cinsel saldırısına uğrayan 4’üncü evre akciğer kanseri hastası N.C.’nin (63) yakınları, hastaneye 2 milyon TL’lik manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, 600 bin TL tazminat ödenmesini hükmederken, aile istinafa başvurdu. İstinaf başvuruyu reddetti ancak hakimlerden 1’i karara şerh koyup, 1 milyon TL ödenmesini istedi. Aile, kararı Danıştay’a taşıdı.
Akciğer kanseri olan N.C., 24 Nisan 2023’te, EÜ Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Durumu kötüleşen N.C.’nin 5 Mayıs’tan itibaren bilinci kapandı. İddiaya göre, N.C., Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Yoğun Bakım ünitesinde yatarken, 17 Mayıs’ta hastanede hemşire olarak görev yapan Emre Kale’nin (30) cinsel saldırısına uğradı. N.C.’nin yattığı odaya ilaç almak için giren hemşirelerden E.E. ise yaşanan olayı görüp, durumu üstlerine bildirdi. Yoğun bakım ünitesindeki güvenlik kameralarını izleyen güvenlik personeli, cinsel saldırıyı kameradan tespit etti ve görüntülerle birlikte polise şikayette bulunuldu. İhbar üzerine çalışma başlatan polis, şüpheli Kale’yi, Bayraklı ilçesinde bir mekanda eşiyle yemek yerken gözaltına aldı. Emniyette güvenlik kayıtları izletilen şüpheli, “Hastaya vermiş olduğum ilaçlar kendi elektronik sisteminde bulunan ilaçlar, görüntülerin devamı için söyleyecek herhangi bir şeyim yoktur” dedi. Emniyetteki ifadelerin ardından Kale, sevk edildiği mahkemede tutuklandı, N.C. de olaydan bir süre sonra hayatını kaybetti.
40,5 YIL HAPİS İSTENDİ
Kale hakkında, ‘Kamu görevini kötüye kullanarak beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı cinsel saldırı’ ve ‘Uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etme’ suçundan toplam 40,5 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. İddianame, İzmir 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Olayla ilgili N.C.’nin yakınları geçen yıl mayıs ayında, EÜ’ye 2 milyon TL manevi tazminat davası açtı. Davanın görüldüğü İzmir 5’inci İdare Mahkemesi, 2 milyon TL yerine 600 bin TL manevi tazminatın faiziyle ödenmesine karar verdi. Bunun üzerine davacılar manevi tazminat miktarının düşük belirlendiği gerekçesiyle; davalı idare ise idarelerinin kusurunun bulunmadığı, manevi tazminata faiz işletilmemesi gerektiğini ileri sürülerek konuyu istinafa taşıdı. 6’ncı İdare Mahkemesi dosyayı gördü. İstinaf başvurunun reddine karar verdi.
HAKİMLERDEN BİRİ ŞERH KOYDU
Ancak hakimlerden biri karara karar şerh düştü ve gerekçesini ise şu sözlerle açıkladı:
“Davacıların 4’üncü evre akciğer kanser hastası olması nedeniyle nefes alması güç olan ve oksijen maskesi kullandırılan, olaydan 1 hafta sonra vefat eden anneleri N.C.’nin sağlık hizmeti sürecindeki tedaviyi uygulayacak olan davalı idarenin çalışanı hemşire Emre Kale tarafından yoğun bakımdayken doktorlar tarafından yazılmayan uyuşturucu içerikli ilacı vererek ve oksijen maskesini çıkartmak suretiyle 20 dakikaya yakın süre ağızdan nefes almasını engelleyici şekilde cinsel saldırıda bulunulduğu anlaşıldığından, olayın niteliği, oluşan hizmet kusurunun ve sonuçlarının ağırlığı, hastanın son günlerinde bu acıyı yaşaması, kızlarının annelerinin katlanmak zorunda kaldığı olay nedeniyle duydukları acı, üzüntü, ruhsal travma, manevi boşluk göz önünde bulundurulduğunda; idarelerin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı, aynı zamanda cezalandırıcı ve her durumda zenginleşmeye yol açmayacak 1 milyon TL manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği düşüncesiyle kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum.”
‘KARARIN DANIŞTAY’DA BOZULACAĞI KANAATİNDEYİZ’
Bunun üzerine aile, avukatları Sezai Ağustos aracılığıyla konuyu Danıştay’a taşıdı. Ağustos, “İzmir 5’inci İdare Mahkemesi 600 bin TL manevi tazminata hükmetti. Ancak hükmedilen tazminat düşük olduğundan karara itiraz etmiştik. Bölge İdare Mahkemesi de itirazımızı reddetti fakat hakimlerden biri de bizimle aynı düşüncede karara muhalefet etti. Bir daha bu tür bir çirkin bir eylemin olmaması için caydırıcılık unsuru ağır basan bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi. Kararın Danıştay’da bozulacağı kanaatindeyiz” dedi. (DHA)
www.eskisehirmanset.com/dha